İNFLAMATUVAR BAĞIRSAK HASTALIKLARI (İBH) [ÜlseratifKolit (ÜK) & Crohn Hastalığı (CH)]

  • İNFLAMATUVAR BAĞIRSAK HASTALIKLARI (İBH) [ÜlseratifKolit (ÜK) & Crohn Hastalığı (CH)]

İNFLAMATUVAR BAĞIRSAK HASTALIKLARI (İBH)

[ÜlseratifKolit (ÜK) & Crohn Hastalığı (CH)]

Prof.Dr. Ahmet UYGUN

Ekim-2020/ İletişim  :0539 549 04 08 / ahmetuygun62@hotmail.com

 

Tanım:

İnflamatuvar bağırsak hastalıkları(İBH) 2 ana hastalığı kapsar :

Ülseratif Kolit (ÜK) ve

Crohn Hastalığı (CH).

İBH,genetik olarak duyarlılığı olan bir kişide, çeşitli antijenlere ya da çevreselfaktörlere karşı, abartılı bir immün yanıt ile meydana gelen, nedeni tam olarakbilinmeyen, kronik seyirli, iyilik ve aktivasyon peryodları olan bir grupinflamatuvar hastalıktır.

ÜK ve CH farklı klinik ve patolojiközelliklere sahiptir.

Ülseratif Kolit; birbirini izleyen alevlenme veiyileşme peryodları ile sürüp giden kronik bir hastalıktır. Burada sadece kolon (en çok rektum ve sol kolon,bazen tüm kolon) tutulur ve kalın bağırsak’ın içini örten tabakanın( mukoza vesubmukoza) iltihabıdır.

Crohn Hastalığı; da çoğunluğu  İB distal kısmı (ileum) ile kolondaizlenmekle beraber GİS’in ağızdan makata kadar, her tarafında görülebilen,granülomatöz, transmural (tam kat = tüm katları tutan) inflamasyon sonuculümeni daraltan ve/veya fistülizasyona yol açan kronik bir hastalıktır.

İBH’nınEpidemiyolojisi (görülmesıklığı ve ortaya çıkışını etkileyen faktörler):

ÜK ve CHsanayileşmiş ülkelerde daha sıktır (hijyen hipotezi ; çocuklukta temiz ortam,erişkinde kronik intestinal inflamasyona daha duyarlı olurlar).

Türkiye'deIBH Epidemiyolojisi,21 merkezin katıldığı 1107 IBH hastası (854 ÜK, 234 CH, 19 indetermine kolit)üzerinde yapılan çalışmanın sonuçları aşağıdaki şekildedir;

ÜKinsidansı yüzbinde 4.4,

CH'nınise yüzbinde 2.2’dir.

ÜKerkeklerde, CH kadınlarda daha sıktır. ÜK'de distal kolit, CH'da ileo-kolittutulumu daha sıktır. Her iki grupta şehirde oturanlar daha fazladır. Herikisinde de (ÜK'de %22, CH'da %10.9) amip(Entomoeba histolytica) birlikteliği fazladır.

RiskFaktörleri Nelerdir?         

Yaş                  :IBH’nın en sık görüldüğü yaş, 15-30, ikinci pik yaşı 55-65'tir.

Cinsiyet           : Genelde eşit fakat ÜK erkeklerde,CH kadınlara daha sıktır.

Etnikköken: Yahudilerde daha sıktır

Genetik           : l.derecede yakınlarında %6-20oranında aile öyküsü vardır. İkizlerde IBH'ya yakalanma riski 15 kat fazladır. 

Sigara              :CH’nı artırır, kesin olarak yasaklanmalıdır. ÜK için risk değildir. Bıralıkmasıuygun olur. Bırakamıyor ise nikotin patch yada sakızlarını kullanabilir

Diyet               :Batı tipi hazır, liften fakir gıda, rafine şeker ve yağ asitlerin fazlatüketimi İBH riskini artırmakta, Akdeniz tipi diyet ise azaltmaktadır. Diyeteözen gösterilmelidir.

Antibiyotik      : Antibiyotikler enterik bakterilere karşıtoleransı bozar buda İBH riskini artırır.

Anne Sütü       : Koruyucu olduğu düşünülüyor.

Apendektomi  : Çocuk ve gençlerde apendektomi ÜK içinkoruyucu, CH’da ise tam tetikleyicidir.

Stres                :İBH hastalarında duygu durum bozukluğu daha fazladır

DiğerFaktörler : OK’ler ve Apranax, melox, ibufen gibi NSAİİaçlar kulanılmamalıdır.

Genetik FaktörlerinEtiyolojideki Rolü :

p-ANCA          :           ÜK’in %40-80'inde,

            CH'nın%0-20'sinde pozitiftir

ASCA Ig G ve Ig A :    ErişkinCH'nın %60-70'inde saptanmaktadır.

MikrobiyalFaktörlerin Etiyolojideki Rolü :

İntestinalmikrobiyota’nın ÜK ve CH’da  rölü artıktüm dünya tarafından kabül edilmektedir. Çeşitli nedenler ile mikrobiyotabozulduğu zaman anormal oranda artan bu m.o lar kendi organlarına saldırmaktave klinik tablolar böyle ortaya çıkmaktadır.

Gaitanaklinden önce sol kolonda geçişi engelleyecek kadar darlık oluşturmuş olanCrohn hastasında, biyolojik ajanlar dahil tüm tedaviler denenmiş başarısızolarak değerlendirilip ve ameliyata karar verilmiş bu sırada biz gaita nakliyaptık ve 13-5-2016 da nakil yapıldı.  Kontrolü ise 19-1-2017’de yapıldı tamameniyişleşmiş, kolon normale yakın hale gelmişti.

İBH’da(ÜK ve CH) P Patogenez :

İBH'nınnedeni mültifaktöryeldir. Genetik yatkınlığı olan bir kişide barsak kökenliantijenlere karşı abartılı bir immün yanıt gelişir.

Her ikihastalıkta da ailevi tutulumun olması, bazı ırklarda daha fazla görülmesi, HLAgruplarıyla ilişki saptanması, CH ve ÜK’de yapılan genom taramalarında,özellikle CH'da kromozom 16'da, her iki hastalıkta da 3, 7 ve 12'de yatkınlıkloküsü bulunması, bazı kişilerde HLA genleri ve sitokin genlerinde (TNF-µ, IL-1a) polimorfizm saptanması,genetik faktörlerin önemli olduğunu göstermektedir.

İBH'dakimukozada meydana gelen inflamasyon, bakteryel toksinler ya da bilinmeyen birantijen tarafından yapılan bir uyarıya cevap olarak gelişen bir serireaksiyonun sonucudur.

Bu inflamatuvaryanıt, bilinmeyen bir patojene karşı geliştirilmiş normal bir yanıt olabileceğigibi, bilinen bir ajana karşı verilen sıra dışı bir yanıt da olabilir. IBH'dakidefektlerden biri ve belki de en önemlisi, barsak epitel geçirgenliğininartmasıdır. Normalde bu bariyeri geçemeyen antijenler ve proinflamatuvarmoleküller barsak epitelini hastalık anında geçerler.

Ayrıca,bir başka öne sürülen mekanizma da, Th1ve Th2 lenfositlerinin aktivasyonunda düzensizlik, yada proinflamatuvar ileantiinflamatuvar sitokinler arasındaki dengenin bozulmasıdır.

Th1 hücreleri, inflamatuvar yanıtta fazla miktarda artan ve bu yanıtındevamlılığını sağlayan sitokinleri (TNF-a,İL-1-2-6-8-12, İNF-gama) üretir.

Th2 hücreleri ise, inflamasyonu azaltan sitokinleri (İL-4-10- 11-13) üretirler.Bunlardan,

Proinflamatuvarsitokinler iltihabı alevlendirir. Anti-inflamatuvar sitokinler ise iltihabıyatıştırır. İBH'da sitokinlerin regülasyonunda bozukluk vardır.

Sonuç Olarak, İBH genetik olarak yatkınlığı olan bir kişide, geçirgenliğiartmış olan barsak epitelinden, emilen çeşitli antijenlere karşı uyanan,uyarılan immün sistemin,  çeşitli inflamatuvarkaskadlardan geçerek ve çok sayıda mekanizmayı devreye sokarak, aşırı veorantısız reaksiyon vermesi sonucunda hasara yol açmasıdır.

 

ÜLSERATİFKOLİT  :

ÜK’deKlinik Bulgular :

KarınAğrısı    : ÜK’dehafiftir, nadiren kramp tarzında, defekasyon öncesi sol alt kadranda artar,defekasyon sonrası geçer.

Diyare/Konstipasyon: Sıklıkla kanlı ve müküslüdü. Proktit’li hastalarda %30 oranındakabızlık görülür.

RektalKanama : Her zaman vardır.  Eğer ishalde kanyok ise ÜK tanısını gözden geçirmek gerekir.

Ateş :Komplikasyon dışında nadirdir.

İstahsızlık,bulantı, kusma : görülebilir. Bu semptomlar kilo kaybına sebepolabilir

Tenezm; sıktır veacil dışkılama, tam boşalamama hissi ve dışkı kaçırma ile beraberdir

ÜK’de%15-25’de ekstraintestnal bulgular vardır :

Eritema nodozum, Tromboembolizm, Üveit, Episklerit, Pyoderma gangrenosum,Ankilozan spondilit, Sakroileit, Artrit, Safra Taşı, Böbrek taşı.                

ÜK’inyaygınlık ve şiddeti belirlenmelidir:

ü  %36-47’i         :Pankolit (tüm kolon),

ü  % 15-88’i        :Sol kolon koliti,

ü  %25’i              :Hepatik fleksuraya kadarki tutulum(ekstensif),

Devamını Oku...